hayat

 

Durmak Üzerine

Duygu Can 17 Haziran 2022

Ne kadar hızlı ama bir o kadar da hızla uyumlandığımız zamanlar yaşıyoruz. Hangi haberi alsak etkisi iki dakika sonra geçiyor. Hayat, hızlıca kendine adapte etmeye çalışıyor bizi. Yavaşlamak esas amacımız gibi görünse de hızlıca terk ediyoruz bu inancı çünkü çok çalışmalıyız, çok koşturmalıyız, çok sevmeliyiz, çok gezmeliyiz…. Mutsuzluk ve durgunluğa, ufak bir iç sıkıntısına bile… Okumaya devam edin »

 

Haziran Hüznü…

Duygu Can 13 Haziran 2020

Kabul etmek için çabaladığım aylardan geçiyorum. Bunca yıldır çabaladığım her şeyin anlamını yitirdiği, kendi gücüme yapışmış bir hiçlik hissediyorum. Hayatımın farklı dönemlerinde hissettiğim o yıkıntı yüklendi gene omuzlarıma. Taşlarımı kaldırdıkça, kalpleri dolmuş, içleri şişmiş böcekler yayılıyor vücuduma.  Sakladığım tek bir şey kalmayana kadar kusmak istiyor gırtlağım. Tuttuklarım, yitirdiklerim kadar ağır geliyor… Kim bilir çoğumuza vuruyordur… Okumaya devam edin »

 

Ana caddeye açılan sokaklardan değilim!…

Duygu Can 11 Ekim 2017

Ödevlerim birikmiş, yenisi geldikçe anlıyorum. Her gün ödevlerimi defterime iliştiren o el, eski yapmadıklarımı görmez gibi bir umutla yenisini yapıştırıyor… Ben ödevlerimi yapmıyorum diyemiyorum! Bir ton laf edecek diye korkuyorum, nasılsa bakmıyor diye yenisi geldikçe eski yapmadığım eskiyor gidiyor işte… Yapmadığıma ‘hiç’ vermezken, yaptığıma da not vermiyor hayat! Umursamazlığım artıyor gitgide, insanların yapay sohbetleri kulaklarımda… Okumaya devam edin »

 

Oh be!

Duygu Can 16 Ocak 2015

Kimi zaman ‘adanmış’, kimi zaman ‘yarım kalmış’, kimi zaman ‘bütünüyle var’ olan mevcudiyetim ile geçtiğimiz günlerden kendime bir sürü not alıyorum. Minicik hatıra defterimi gittiğim her yere götürüyorum, kalemimin kırıla kırıla kopan parçalarından bana kalanı ile yazıyorum da yazıyorum… Bir şarkı çıkıyor, biri bir şiir yazıyor, birisi acayip aşık oluyor, ellerini titrete tirete klavyeye dokunuyor… Okumaya devam edin »

3

Asılı sanma yaprak dalına!

Duygu Can 2 Aralık 2014

Hayat, tırnaklarını gizli gizli yeyip, düğünde dernekde kendini kamufüle eden bir ergen gibi davranıyor. Tüm sonuç kendisinin aleyhine ve bariz iken, bir bukelamun hareketine bürünüp asla asıl rengini belli etmiyor. Bu ne böyle diye çıkıştım yine kendisine! Bir utangaç, bir ürkek, bir korkak bakışlar ile baktı güzel çehreme; yakındır dedi. Ne yakındır dedim. Yakındır işte… Okumaya devam edin »

4

Ne yapılacak?

Duygu Can 14 Kasım 2014

Eskiden yapacaklarımın listesi olurdu. Bir hafta boyunca o liste ışığında hareket ederim. Yaptıklarımın üzerini itina ile çizer, hayat ödevlerimi tamamlardım. Listede neler olurdu diye düşündüğümde işte Dost kitabevinden alacağım kitapların listesi, bazı arkadaşlarımın doğum günleri ve hediye organizasyonu, bir ihtiyacımın hatırlatması, kültürel bir buluşma planı, bir sevgi gösterisi uyarısı felan filan… Dost kitabevi taksitlerimin görüntülendiği… Okumaya devam edin »

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Şifrenizi mi unuttunuz?

DUYGUCAN.COM İÇİN KAYIT OLUN