tren

 

Kendine Gel!

Duygu Can 23 Ocak 2014

Kaçma lütfen, gel! Şimdi bi düşünmeni istiyorum. Kaçtığın onca insanı, bince fikri ve milyonlarca hissi… Direkt olarak kendi içinden geçen, senin kendi kalbinden geçen ne çok kelimeden kendini esirgediğini bir düşün. Bir çift içi gülen gözden kendini nasıl da önemli bir şeymiş gibi sakladığını. Ağırlık merkezine seni koymuş birkaç insandan ne denli hızlı kaçtığını… Kaçma… Okumaya devam edin »

 

Az’dan aldım!

Duygu Can 16 Aralık 2013

Çoktan seçmedim ben seni.  Az’dan aldım! Az, biraz daha azaldı ama olsun! Çoktan seçmedim gözlerinin rengini. Zaten önümde iki tane renk vardı, kendiminkine yakın diye seçtim bal rengi gözlerini… Sonra ellerine gelince, hiç tereddüt etmeden sevdim ellerini. Yıllarca elimde kalsın diye avucunun teri, hiç bırakmadım. Ben, seni çoktan seçmedim sevgilim. Az’dan aldım. Dumanı çıkan trenler… Okumaya devam edin »

 

Bir gün giden trenlere bineceğiz!

Duygu Can 8 Ekim 2013

“Bir gün giden trenlere bineceğiz…” Blondin tekrar “Bir gün giden trenlere bineceğiz…” Blondin Ne ki bu laf? Ne ki ben ikinci kez yazdım? Ne ki üzerine koca bir yazı yazmaya karar verdim? Bilmiyorum.! Bana geldiği kadar size de büyülü geliyor mu? Bilmiyorum. Kafanızın içinde yankılanıyor mu? Bilmiyorum. Ben Sokrates’i çağırmak istiyorum şimdi yanıma. Ruh çağırmakta… Okumaya devam edin »

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Şifrenizi mi unuttunuz?

DUYGUCAN.COM İÇİN KAYIT OLUN