Mahkeme senin içinde!

Duygu Can 3 Ekim 2013

Evrensel bir dua peşindeyim. Yani aslında herkes mutluluk, sağlık, aşk, para, bereket peşinde ama ben daha gerçek bir dua istiyorum.  Allah’a da bu sıradan dualar ile yalvarmak istemiyorum. Allah’ım beni mutlu et, Allah’ım bana para ver, Allah’ım bana sağlık ver, ver ver ver…

Almadan vermek ALLAH’a mahsustur lafını kim uydurdu? Senin dilediklerinin onun tarağından gerçekleştirilmesi için mi meşrulaştırdın onun verme eylemini? Yok artık almadan vermek kimseye mahsus değil. Allah’da senden biraz farklılaşmanı bekliyor, değişmeni, dönüşmeni ve yenilenmeni istiyor olmalı. Dualarından bilgi sızmasını diliyor. Her gece aynı şekilde seslenmen, cümlelerini hiç devirmemen herkesin canını sıkıyor.

Ben bugün şöyle bir dua içindeyim. “Allah’ım sen beni içsel bir mahkeme’ye çıkarma, içsel mahkemenin kararları ağır, yargıları katı, söylemleri kötü, küfürleri uzun ömürlü…”

Bu duamın sebebi şu ki; anladım ki birey yalnızca kendini cezalandırıyor şu hayatta.  Cezayı, kişi kendine veriyor hem de öyle bir veriyor ki…

“Allah’ım sen beni, kendimi cezalandırmama sebebiyet verecek durumlarla, insanlarla karşılaştırma.”

Şu içinde bulunduğun bozuk ruhsal durum için başkalarını suçlama, şu midenden sindirilemeyen bulgur için başkalarında suç arama, şu aynada gördüğün göz çevresi kırışıklıkların için başkalarında sebep arama çünkü sebep sensin. Senin, kendine verdiğin cezaların bir yansıması işte şimdi üzerinde durduğun şu yaşlı gövde.

“Sana sevdanın yolları, bana kurşunlar” sloganı ile söz bitiren bu içsel mahkeme yüzünden birçok insan şu an teşhisi konmuş bir delilik içinde. Oysa her insan azıcık delidir, her insanda kişilik bozukluklarından en az biri vardır. Her insan DNA’sında zayıf bir halka vardır. Kendine güçsüz olduğunu, mutsuz olduğunu, işe yaramaz olduğunu söyleyip durma. Kendini kendi mahkemen ile cezalandırma. 

Boğazındaki kirli el seninki unutma, sicim ile boğmadı kimse senin güzelliklerini. Senin ellerinde başka adamların kiri.

Kendine verdiğin tüm cezalar için kendinden af dile. Bırak serbest kalsın, ruhundaki minik kalpler. Bırak özgür kalsın dilindeki nefis sözcükler. Bir tek kendini sevmeyi bırakma, bir tek kendine gülümsemeyi, kendine şarkılar mırıldamayı bırakma.

Şimdi kendine harika bir dua cümlesi kurmanı istiyorum. Ve Allah’ın tüm içtenliğin ile ettiğin duaları kabul etmesini diliyorum.

Yorum Yapın