Uslu Dur!

Duygu Can 7 Ekim 2013

Merak etmeyin, bu yazı sonlandığında bilinçaltınızdaki “USLU DUR!” komutu otomatik olarak silinecektir!

Hayatımız boyunca aldığımız ilk komut “Uslu Duur!” idi. Uslu durmak, çok konuşmamak, çok oynamamak, çok sevinmemek, çok dağıtmamak, çok bağırmamak, çok hareket etmemek demek. Uslu durmak “turn off” olmak demek. Anne ve Baba için hayal edilen, nefis bir çocuk misali.

Bugün derine indikçe kavradım ki, ‘Uslu dur!’ ikazı ömrümüze öyle bir işlemiş ki, büyüsek de uslu durmaya gayret ve devam ediyoruz. Büyüsek de uslu duranı seviyoruz, büyüsek de aza kanaat eden ile gönül ilişkisine giriyoruz. Büyüsek de itaat etme eylemi ile halleşiyoruz.

!!!

En sevdiğim noktalama işaretini, beyninizden başlayıp kalbinize doğru indirip, orada son noktasını koymak istiyorum.

Uslu duruyoruz.

Ne denirse yapıyoruz, kodamanların nasıl düşündüğünü öğrenip o şekilde düşünüyoruz, koca patronlarımızın önünde 29 harften sadece 10unu kullanmak ile yetiniyoruz, büyük başların söylemlerini başımızla tasdik ederek onaylıyoruz, dolmuşa zam geldi derse biri uslu uslu zamlı kısmını da şoföre takdim ediyoruz, hatta hiç edebimizden şaşmayarak uslu uslu sevip, sevişiyoruz!…

Tebrik ederim. Taaa bebeliğimize dayanan bir komut ile ömrümüzü bitirene kadar uygun adım marş ilerleyebiliyoruz. Oysa bir çocuk için uslu durmak ne kadar sıkıcı ve gelişmesine tezat ise, bir büyük için de uslu durmak çoğu zaman “bundan gayri bir isteğim yok”   anlamına gelmektedir.

Ama var!

Daha çok isteğimiz var! Daha iyisi olmak gayretimiz var. Daha iyi bir sevgiye layık olmak gücümüz var, daha güzel giyinmeye değer bir vücudumuz var, daha iyi şeyler yemek için hakkımız var, daha doğru insanlar ile buluşma şansımız var, daha iyi bir unvan elde etme lüksümüz var, daha çok konuşarak daha çok ifade bulmak isteğimiz var…

Biz sustukça bizi uslu sananlar ile sıkı bir pazarlığa girme niyetimiz var. Artık genç evlat yetiştiren ana-babaya “bu komutu bilinçaltına göndermeyiniz” diyesimiz var. Ve biz bunu dersek belki gelecek neslimiz için daha iyi fırsatlar yaratma olanağımız var.

O halde, bunca zaman uslu durmuş, uslu durmayı bir görev bilmişlerimize Müjdemiz olsun. Zaman, uslu durmamak zamanıdır. Zaman, hareket zamanıdır. Senden başlarsa, seni aşar, beni aşar, bizi aşar, ülkemizi aşar ve geleceğimize taşar.

Merak etmeyin, bu yazı sonlandığına göre bilinçaltınızdaki “USLU DUR!” komutu otomatik olarak silindi!

 

Yorum Yapın