blog

 

Son-u-bahar!

Duygu Can 21 Ekim 2015

Sadece kolaylaşan pek çok şeye rağmen ‘insan’ olmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Sanki nostalji olan ve önceleri işimize çok yarayan ama teknolojinin hızı ile yerini yenisine bırakan eski vazgeçemediklerimizin ahını alıyoruz. Yeni çıkmış pek çok şeye hızlıca adapte olabilmişken genelde hayatın kendisine adaptasyonumuz azalıyor! Herşey sıradanlaşıyor, aynılaşıyor, her yüz aynı ifadelerle kendinden soğutuyor. Kiminle konuşsan bir… Okumaya devam edin »

8

Baba adınız?

Duygu Can 29 Eylül 2015

!Empatik deneme! Gittiğim resmi ya da gayri resmi her yerde bilgilerimi, varlığımı, ‘doğru’ kişi olduğumu teyit etmek için bu soruyu sordular!… “Baba adınız lütfen?” Her sorduklarında da cevabı verirken hissettiğim acıya engel olamadım! Bağışıktım ölüme oysa… Ama her cevabımda aynı sızı aktı yüreğime… Ben henüz 2 yaşında iken babam vefat etti.  Çok büyüdüm şimdi, küçücükten… Okumaya devam edin »

8

Yeni Dünya!…

Duygu Can 22 Temmuz 2015

İnsan yüreğinde uçuşan kelebeklerin sayısı her gün azalıyor ve yerine yenilerini uçurtmazsan enerji dediğin masken düşüveriyor. Al da kelebekleri koy yerine o zaman. İstersen kurbağaları koy ama onların namı pislenmiş bir kere. Üzerine basarsan sana akacak felaketler, tenine bulaşacak mikroplar bilinci yerleşmiş bir kere. Kim bir kurbağayı bir kelebek kadar umut dolu, sevgi dolu, rengarenk… Okumaya devam edin »

7

Duygu’sal Terapi…

Duygu Can 15 Mayıs 2015

Gezinirken sokaklarda burnuna taze gübre kokuları geliyor, üzerine ekilen ne varsa sere serpe büyüteceğini bildiğin için sana hoş gelen bu kokunun muhteviyatı sadece bir dışkı işte… Dallarda ise mor leylaklar yaymış kendilerini, güneşe el açar gibi tüm güzelliklerini sergilemekteler. Onların bu bahar halleri, kokuları ve güzellikleri ile sanki Tanrı’nın insanlarına sunduğu bir antidepresanlar… Dolaptaki pasiflora… Okumaya devam edin »

 

Hayatta ‘geri’ butonu yok!

Duygu Can 24 Nisan 2015

Bir yerlerde duruyordu ama bulamıyordum, Aslında yakındım ama “soğuuuuk” diye bağırıyordu çevreleyenlerim. Peşinden gittiğim şey gölge kadar silik ve gerçekti. Müziğin basını ve zorlukların derecesini arttırmışlardı… Tahterevallide beni kaldıracak karşımdaki koltuğa sürekli ağırlık koyanlar vardı! Ben havalanırken, içine biteviye hava çekenler, salıncaktaki ilk hızım için arkamdan itmeyenler, nazar boncuklarımı alıp alıp kaçan tembihli çocuklar, sigarayı… Okumaya devam edin »

2

Vazgeç! Kış ısınıp yaza dönsün!

Duygu Can 20 Nisan 2015

Kendimi ıspatlamaktan vazgeçtim! : İnsan hiçbir zaman kendini bir şeyi ispatlamak zorunda hissettiği zamanlardaki kadar çok efor sarf etmiyor. Bunu anladığımdan beri, azıcık da kendime kalsın enerjim deyip, bundan vazgeçtim. Kimsenin, hiçbir zihniyetin bir şeylerin ispatlanabilir olduğunu bilmesine izin vermeyeceğim. Önlerine koyacağım, bu gerçektir ister al kullan ister bırak öyle kalsın diyeceğim. İyileşmesini istediğim yaralarım… Okumaya devam edin »

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Şifrenizi mi unuttunuz?

DUYGUCAN.COM İÇİN KAYIT OLUN