Aylık Arşiv:

4

Kendimi unutmadım!

Duygu Can 30 Ekim 2013

Kendimi unutmadım, kaybetmedim, yok etmedim, hiç etmedim, bir köşede kurutmadım! Kendimi unutmadım, heba etmedim, kendime veda etmedim, kendimi bir köşede kurutmadım! Ben sonbahar mıyım? Ben kış mıyım? Bahardan farklı mıyım? Ben kötü kalpli bir cemre miyim? Ben damdan düşme miyim? Ben senin oturduğun yerin dibinde miyim? Ben ruhumdan ayrı, bedenime ters miyim? Hayır! Kendimi unutmadım… Okumaya devam edin »

6

Kıyak geçti günlerim!

Duygu Can 28 Ekim 2013

  Kıyak geçti günlerim, Unuttum hemen. Kuşlar ne güzel de uçuyordu, koca bir gün onları seyre daldım. Sonra bir gün hamamda kirlerimle beraber acıları da attım. Yüreğimi keseledikçe azaldım, Ayaklarım öyle hafif geldi ki, ayakkabılarımı en ağırından aldım. Kıyak geçti günlerim, Senin yokluğun beni çok yormadı. Yokluğun ile varlığın arasındaki farkı bile gözlerim anlamadı. Birkaç… Okumaya devam edin »

8

Zaman Felsefesi

Duygu Can 24 Ekim 2013

Konu: Biraz Felsefe! Şşş! Sessiz ol! Acayip bir deney yapıyorum. Bak şu masanın üzerine koyduğum su bardağının içine biraz “zaman” koydum. Şimdi hızlıca ters çeviriyorum ve zamanın bardak içinde havasız kalmasını sağlayacağım hiç oksijen bulamadan ne yapacağını, nasıl geçip gideceğini merak ediyorum. Gel gel otur şöyle yanıma, beraber bekleyelim. Ne? Zamanı nasıl mı tuttum? Nereden… Okumaya devam edin »

4

Umut mu? Nerede bulamıyorum!

Duygu Can 24 Ekim 2013

Önce tek tek tüm içimdekilere baktım, sayfa sayfa ayırmışım kişileri. Kategoriler ile betimlemiş, saçlarının rengine göre ciltlemişim. Konularına göre raflara dizmişim, bazılarının üzerine bazı belirsiz kimseleri yığmışım. Bunu neden yaptığımı şimdi hatırlayamıyorum ama şöyle tahmin ediyorum, davranışları ile fikirlerini ve gözlerindeki olumsuzluğu anlamlandıramadıklarımı bir yerlere dayandırmak için uğraşmışım. Belki de öyle gelişigüzel “buna sonra bakarım”… Okumaya devam edin »

4

Bak önünde kim var!

Duygu Can 23 Ekim 2013

Önce şu önünde dikilmiş duran insanları tek tek temizleyeceksin. Arkalarından omuzlarına vurup, “lütfen önümden çekilir misiniz?” diyeceksin. Kimisi hemen, kimisi bir müddet sonra, kimisi biraz daha fazla süre sonra muhakkak çekilecektir. Biliyorum bazıları ısrarla önünde durmaya devam edecek, senin ikazını ilk başta dinleyip çekilecek ama hemen ardından tekrar yerini alacak senin önünde. Biliyorum böyleleri her… Okumaya devam edin »

 

Sen Tanrı’nın oyuncağı’mısın?

Duygu Can 22 Ekim 2013

Aslında sen sadece bir oyuncak olabilir misin? Yani o çoluğuna, çocuğuna aldığın oyuncaklardan çokta büyük bir farkın olmayabilir mi? Platon’un dediği gibi “Tanrıların, insanları kendilerine oyuncak diye yarattıkları” doğru olabilir mi? Onun zamanında insanlar anlamlandıramadığı ve kendisine göre gayet büyük, ulvi, önemli işlere haiz her bir objeyi Tanrı diye nitelendirdiler. Güneşe, Aya, yıldıza, heykele, taşa,… Okumaya devam edin »

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Şifrenizi mi unuttunuz?

DUYGUCAN.COM İÇİN KAYIT OLUN