can

2

Siyah zeytinin namı vardı!

Duygu Can 10 Şubat 2015

Siyah zeytinin namı vardı! Ekmeğin arasını o siyah tanelerle bezeyip kapatıyorduk ağzını. Birkaç lokmalık keyfin bitimi ile öğle yemeği denen ‘rutin’i atlatıyorduk. Eşliğinde yine siyah ve asitli bir içecek… Siyah zeytinin namı vardı! Zaten öyle çeşitli, serpme ve hatta açık büfe değildi bizim kahvaltı dediğimiz şey. Beslenme çantasına bile üç minik göz yiyecek konurdu ve… Okumaya devam edin »

2

Burası yaz köşesi?

Duygu Can 12 Aralık 2014

Bir aydınlık bir aydınlık ki çehren, yarıda bulmalı bu zuhuru evren. Artının eksi ile uyumsuz uyumu gibi bazı cümlelerdeki boşluk sehven. Ne diyelim de bir disko topu kadar ahenkli olalım diye düşünürken, yarım testi aşk dolmuş ağzının içine birden. Şu dünyada bir tombola edecekken, kıçı kırık otuzlu bir rakam kaybolmuş hızla ellerinden. Sağlim mi sağ… Okumaya devam edin »

3

Asılı sanma yaprak dalına!

Duygu Can 2 Aralık 2014

Hayat, tırnaklarını gizli gizli yeyip, düğünde dernekde kendini kamufüle eden bir ergen gibi davranıyor. Tüm sonuç kendisinin aleyhine ve bariz iken, bir bukelamun hareketine bürünüp asla asıl rengini belli etmiyor. Bu ne böyle diye çıkıştım yine kendisine! Bir utangaç, bir ürkek, bir korkak bakışlar ile baktı güzel çehreme; yakındır dedi. Ne yakındır dedim. Yakındır işte… Okumaya devam edin »

4

Ne yapılacak?

Duygu Can 14 Kasım 2014

Eskiden yapacaklarımın listesi olurdu. Bir hafta boyunca o liste ışığında hareket ederim. Yaptıklarımın üzerini itina ile çizer, hayat ödevlerimi tamamlardım. Listede neler olurdu diye düşündüğümde işte Dost kitabevinden alacağım kitapların listesi, bazı arkadaşlarımın doğum günleri ve hediye organizasyonu, bir ihtiyacımın hatırlatması, kültürel bir buluşma planı, bir sevgi gösterisi uyarısı felan filan… Dost kitabevi taksitlerimin görüntülendiği… Okumaya devam edin »

4

İzleri takip et!

Duygu Can 5 Kasım 2014

-          Yaprak düşse üzülüyorum ve şu ara çok yaprak düşüyor! -          Mevsim gereği… -          Ne? Sonbahar mı? ! Eskiden beridir reddetmeye çalıştığım klişe duygular, düşünceler, yorumlar, hüzünler, belirlenmiş günlerde yaşanacak belirlenmiş şeyler, kalıp kalıp sevgiler felan işte… Hepsini buz kalıplarına akıtıp, dondurduğumu düşünüyordum. Ama o alışılmış hezimetler, buz gibi kütleleri ile karşıma dikiliyor. Sonbahar gelince… Okumaya devam edin »

2

Yanlışlanamaz doğrular!

Duygu Can 24 Ekim 2014

Çoğaldı yine… Kaybedilen sıfatların, koltuk altı yapılan tavlanın, yüreğinde ferah bir imza taşıyan isimlerin, başarı tanımının içinin çer-çöp ile doldurulduğu zamanların popülasyonunda bir artış var! Önem sıralamasında hiçbir öneme haiz olmayan nüansların, kocaman puntolar ile değerli görüldüğü bir ortamda bulunan ana karakterlerin, bir çizgi film kahramanından önemsiz olduğu gerçeği gibi yanlışlanamaz doğrular var! Bir vazgeçişin,… Okumaya devam edin »

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Şifrenizi mi unuttunuz?

DUYGUCAN.COM İÇİN KAYIT OLUN