diren

8

Baba adınız?

Duygu Can 29 Eylül 2015

!Empatik deneme! Gittiğim resmi ya da gayri resmi her yerde bilgilerimi, varlığımı, ‘doğru’ kişi olduğumu teyit etmek için bu soruyu sordular!… “Baba adınız lütfen?” Her sorduklarında da cevabı verirken hissettiğim acıya engel olamadım! Bağışıktım ölüme oysa… Ama her cevabımda aynı sızı aktı yüreğime… Ben henüz 2 yaşında iken babam vefat etti.  Çok büyüdüm şimdi, küçücükten… Okumaya devam edin »

7

Duygu’sal Terapi…

Duygu Can 15 Mayıs 2015

Gezinirken sokaklarda burnuna taze gübre kokuları geliyor, üzerine ekilen ne varsa sere serpe büyüteceğini bildiğin için sana hoş gelen bu kokunun muhteviyatı sadece bir dışkı işte… Dallarda ise mor leylaklar yaymış kendilerini, güneşe el açar gibi tüm güzelliklerini sergilemekteler. Onların bu bahar halleri, kokuları ve güzellikleri ile sanki Tanrı’nın insanlarına sunduğu bir antidepresanlar… Dolaptaki pasiflora… Okumaya devam edin »

 

Katlanıyoruz!

Duygu Can 9 Nisan 2015

“Yaşamak, hayata katlanmak demek!” Teoman, ‘Çölde Çiçek’… Yaşıyoruz demekle yaptığımız şeyin tam anlamı ‘katlanmak’ aslında.“Mutsuzluktaan sarhoşuum!…” diyen adamla aynı adam bu cümleyi nefis bestelerinin içine serpiveren. İnsanda kendisini düşünmeye iten şeylere doğal bir eğilim var gibi… Düşünüp kalıyorsun şarkıyı dinledikten sonra, içgüdüsel seviyorsun bu cümleleri… Hayatımın kısa evrelerinin hepsinde gerçekleşmiş böyle cümleleri bulup, onları türetmek… Okumaya devam edin »

2

Tüketim Tanrısı!

Duygu Can 1 Nisan 2015

“Dur bi zengin selfie’si çekeyim! Arkaya kristal kadehler, Bulgari’nin parfümunu bırak şampuanını alır kafama sürerim imajını veren minik dozlu şampuanlar, Lancome ile kırışmıyorum pozu, şu arkamda duran pudra ile senin bir aylık akşam yemeğin birbirine denktir meydan okumaları ve bunlar gibiler…” Zengin selfielerinin vicdansızlık içeren tablolarında artış ile yoksullar ordusunda sistemli bir genişleme eş zamanda… Okumaya devam edin »

2

Geçici

Duygu Can 20 Mart 2015

Bir anlam verememek ile bir anlam bulamamak ikizliğinde düşünüp duruyordum. ‘Geçici’ şeylerin sevilme sorunsalında kafamın taşlara değen kısmını çıkardım. İnsanın kendisi de yeryüzünde gelip-geçici bir varlık olduğundan mıdır her türlü ‘geçici’ arkadaşlık, sevgi ve zamanlara değer vermesi!… İnsan insan olalı nice sevdanın, nice duygunun, nice tutkunun peşinden gitti-geldi. Hepsinde de bir ‘geçici’ olma durumu baş… Okumaya devam edin »

 

Kendini anlat, yoksa unutabilirsin!

Duygu Can 27 Şubat 2015

Sidonie-Gabrielle Colette‘in ilginç hayatına ve eserlerine ‘zorla’ feminize edilmiş anlayışı hakim olmuş. Bazı insanlar ile yanlış zamanlarda doğmamız ve hiç tanıyamama şansızlığımızın olması ne sinir bozucu. Zaman ilerledikçe birikim ve donanım açısından insanların daha da ‘iyi’ olacağı görüşüne sahip, insanların teknolojik ilerlemeye paralel olarak zamanla ilerleyeceği düşüncesine inanan birileri varsa tüm bildiklerini unutsun!… Evet gelişen… Okumaya devam edin »

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Şifrenizi mi unuttunuz?

DUYGUCAN.COM İÇİN KAYIT OLUN